Scroll Top

WANAT – MÖ İkinci Binyılda Batı Anadolu: Son Gelişmeler ve Geleceğe Dair Görüşler

  • Yayınevi: Koç Üniversitesi Yayınları
  • Seri: Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED)
  • Editörler: Peter Pavúk, Magda Pieniążek, Christopher H. Roosevelt
  • Yazarlar: Eşref Abay, Dalila M. Alberghina, Metin Alparslan, Murat Aydın, Nicholas Blackwell, Canan Çakırlar, Ümit Çayır, Fulya Dedeoğlu, Meltem Doğan‒Alparslan, Aylin Ü. Erdem, Yaşar E. Ersoy, Şengül Fındıklar, Filip Franković, Semih Gerçek, Luca Girella, Ümit Gündoğan, Sevinç Günel, Nicolle Hirschfeld, Mustafa İncirlili, Moritz Jansen, Tunç Kaner, Tolga Kaan Kıyak, Erim Konakçı, Elif Koparal, Emre Kuruçayırlı, Dominique Langis‒Barsetti, Joseph W. Lehner, Christina Luke, Çiğdem Maner, Samuel Martin, Jana Mokrišová, Hakan Öniz, Magda Pieniążek, Christopher H. Roosevelt, Vasıf Şahoğlu, Göksel Sazcı, Francesca G. Slim, Aygül Süel, İrfan Tuğcu, Rik Vaessen
  • Çeviren: Hilal Gültekin Çatak
  • Dil: Türkçe (Bu yayının İngilizce versiyonu da bulunmaktadır (WANAT. Western Anatolia in the Second Millennium BCE: Recent Developments and Future Prospects)
  • Kategori: Arkeoloji, Ege bölgesi, Kuzey-Batı Anadolu, maddi kültür, prehistorya, protohistorya
  • Sayfa Sayısı: 388
  • Boyut: 195 x 275 mm
  • Baskı: 1. baskı, Haziran 2024
  • ISBN: 978-625-98412-6-7

Hakemlerce değerlendirilerek yayına hazırlanan bu kitap, Orta ve Geç Tunç Çağı Batı Anadolu arkeolojisine yönelik yeni çalışmalar yürüten, yeni yaklaşımlar benimseyip yeni yorumlar ortaya koyan çeşitli uluslararası araştırmacıların sonuçlarını bir araya getiriyor. Söz konusu alan oldukça büyük olmakla birlikte önemli ölçüde bir bölgesel çeşitliliğe de sahip. Batı Anadolu kültürlerini komşularından ayıran şey ne? Belirli alt bölgeleri açık bir şekilde tanımlamak mümkün mü? Bu kültürler, yerel kültürel değişim ve bölgesel etkileşim bağlamında hangi yolları izlediler? Bu ve bunun gibi daha pek çok meseleye ışık tutmaya çalışan araştırmacılar, Batı Anadolu’nun geniş topraklarına yayılan maddi ve kronolojik eşzamanlılığı ve/veya bilgilerimizdeki eksiklikleri ortaya koyarak araştırmaların mevcut durumuna ilişkin güncel bir değerlendirme sunarken, bölgesel ve alt bölgesel farklılıkların tanımlanmasına yönelik gelecek araştırmalara da yol gösteriyor. Bu farklılıklar, bölgenin yekpare bir kültürel bütün olarak ele alınmaması gerektiğini ortaya koyuyor. Bunlar, daha çok birbiriyle iç içe geçen iletişim, değiş tokuş ve politik etkileşim alanlarına dahil olmaları nedeniyle müşterekleşen, ilişkili ancak farklı olan birimlerin göstergesidir ve bu nedenle bu çalışmaya dahil edildiler.