Güçlü, Eda

Central European University

Araştırma Konusu: Kentsel Tanzimat ve On Dokuzuncu Yüzyıl İstanbul’unda Mülkiyete İlişkin Toplumsal Pratikler

Doktora tezi, on dokuzuncu yüzyıl İstanbul’unda mülkiyete ilişkin sosyal pratiklere odaklanmaktadır ve mülkiyet ilişkilerinin kentsel modernitenin farklı biçimleri arasındaki sınır ve etkileşim noktalarıyla nasıl iç içe geçtiğini incelemektedir. Projesi, Osmanlı başkentinin ve dünyadaki diğer birçok şehrin aynı tarihsel dönem boyunca farklı bağlamlarda yaşadığı yeni baştan kentsel planlama ve mekânsal-zamansal yeniden yapılanma sürecinde gerek kişi ve topluluk bazındaki ilişkilere gerekse de devlet-toplum ilişkisine mülkiyetin nasıl aracılık ettiğini ortaya koyuyor. Güçlü çalışmasında, kentsel mekânın yeniden düzenlenmesini ve kentsel tipolojinin baskın biçimi olarak ızgara sistemi içerisinde geniş ve düz sokakların ortaya çıkışını incelemektedir. Bu yeni biçimiyle sokak, yalnızca yeni bir kentsel estetik meselesi değil, aynı zamanda şehir yapılarının kullanım ve alım satım değerlerinin tekrar tekrar belirlenebilmesi için kira piyasasının ritminin yeniden düzenlendiği alandır. Güçlü bu değişime “sokak kapitalizmi” adını vermektedir ve bu olguyu, farklı tarihsel aktörlerin her gün çevrelerinde karşılaştıkları eşitsiz ve zorlayıcı modernleşme süreçleri karşısında kendi sosyal ve ahlaki değerlerine ve geleneksel uygulamalara istinaden oluşturdukları anlatısal ve yasal stratejiler ölçütünde değerlendirmektedir. Mülkiyetin kolektif ve toplumsal bazda üretilmesi sürecinde mülk sahiplerinin birbiriyle çatışan adalet ve ahlak anlayışlarını şekillendirdikleri yerde –yani “modern” olanın mekânı sokakta– yaşanan çekişme, çelişki, belirsizlik, müzakere, ikna etme, karşı çıkma ve razı gelme anlarını irdeler. Güçlü’nün mülk sahiplerinin sunduğu ve şimdiye dek göz ardı edilmiş dilekçeler, mahkemelerdeki dava kayıtları, anlatı kaynakları ve kadastro belgelerinden oluşan geniş bir kaynak külliyatına dayanan çalışması, modernite, devlet meşruiyeti ve adalet söylemlerinin somut uygulamalar yoluyla yerele nasıl yansıtıldığını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.